© Haber Acıpayam 2022

MS hastalığı hareket kayıplarına neden olabilir

Multipl skleroz (MS) hastalığı hakkında bilgilendirmede bulunan Nöroloji Uzmanı Dr. Esin Baltacı, “MS, hayatı tehdit eden bir hastalık değildir. Bazı hastalarda ileriki yaşlarda hareket kayıplarına ve bazı bilişsel kayıplara rastlanabilir. Hastalığın kesin tedavisi olmasa da günümüzde tıptaki gelişmeler, erken tanı ve doktor kontrolünde alınacak önlemler, yaşanan sıkıntıları azaltmaktadır” dedi.


MS hastalığı, uzmanlar tarafından etkisini merkezi sinir sisteminde gösteren ve ataklarla kendini belli eden kronik sinir sistemi hastalığı olarak tanımlanıyor. MS hastalığı hakkında bilgiler paylaşan Liv Hospital Samsun Nöroloji Kliniği’nden Uzm. Dr. Esin Baltacı, “Bağışıklık sistemi vücudu dışarıya karşı korurken kendi hücrelerini tanır. Ancak bilinmeyen bir nedenden dolayı sistem bozulduğunda, bağışıklık sistemi kendi hücrelerine, özellikle de sinir iletimini sağlayan beyin ve omurilikteki hücrelere karşı saldırı düzenler” diye konuştu.



Yürüme, konuşma ve görmede bozulmalar olabiliyor


Beynin vücuda gönderdiği elektrik sinyalleri sayesinde hareket ve koordinasyon sağlandığını aktaran Uzm. Dr. Esin Baltacı, şöyle devam etti:


“Sinir hücrelerini koruyan ve görevlerini yerine getirmelerine yardımcı olan, sinir hücrelerinin etrafındaki örtü gibi kılıflara ‘miyelin’ adı verilir. Bağışıklık sistemi, miyelin kılıflarına saldırdığında ‘plak’ adı verilen hasarlı bölgeler oluşur. Bunun sonucunda yürüme, konuşma, görme gibi eylemlerde bozulmalar olabilir, bunlara MS atakları denir. Ancak bir süre sonra miyelin tabakası kendini tekrar yeniler ve hastalar günlük yaşamına geri döner. Ataklar 1 hafta, 3 ay, 1 yıl gibi farklı zamanlarda olabilir. Her MS hastası için atak süreleri farklıdır. Günümüzde ilaçlar, fizik tedavi ve diğer yöntemlerle ataklar önlenebilmekte, sayısı ve şiddeti azaltılabilmektedir. MS, hayatı tehdit eden bir hastalık değildir. Bazı hastalarda ileriki yaşlarda hareket ve bazı bilişsel kayıplara rastlanabilir. Hastalığın kesin tedavisi olmasa da günümüzde tıptaki gelişmeler, erken tanı ve doktor kontrolünde alınacak önlemler, yaşanan sıkıntıları azaltmaktadır.”



Bazı araştırmacılara göre nedeni bilinmeyen bir virüs olabilir!


Uzm. Dr. Esin Baltacı, MS hastalığının nedenleri konusunda şunları söyledi:


“Farklı teoriler olmasına rağmen MS’in nedeni henüz kesin olarak tespit edilebilmiş değildir. Yapılan değişik araştırmalarda hastalığa neden olabilecek çok çeşitli nedenler (daha önce geçirilmiş virütik enfeksiyonlar, çevreden kaynaklanan bazı zehirli maddeler, beslenme alışkanlıkları, coğrafi etmenler, vücudun savunma sistemindeki bozukluklar) sorgulanmışsa da hiçbiri kesin neden olarak saptanamamıştır. Bazı araştırmacılar MS’e henüz belirlenemeyen bir virüsün neden olduğunu ileri sürmektedirler. Bu teoriye göre, çocuklukta veya gençlik döneminde vücuda giren bu virüs; 5, 10 ya da 15 yıl gibi bir süre hiçbir belirti göstermeden vücutta kalmakta, daha sonra yine bilinmeyen bir nedenle, örneğin şiddetli bir üst solunum yolu hastalığı sırasında ortaya çıkmaktadır. Diğer bir grup bilim adamı ise, oto-immün (vücudun kendi bağışıklık sisteminin neden olduğu) bir hastalık olduğunu düşünmektedirler. Bu teoriye göre; vücudun bağışıklık sistemi normal olarak, vücuda giren yabancı mikrop ya da virüslere karşı vücudu korumak için karşı saldırıya geçip onlarla mücadele etmesi gerekirken, MS’li kişilerde bilinmeyen bir nedenle, merkezi sinir sistemindeki sinirlerin miyelin kılıfına saldırıp onları tahrip etmektedir. Bu teorilerin tümünün bir arada etkileşim gösterdikleri de düşünülebilir. Yani genetik olarak yatkın kişilerde, MS ile ilgili bilinmeyen bir virüsün, vücudun bağışıklık sistemini olumsuz yönde harekete geçirerek, sinirlerin miyelin tabakasına saldırmaya ve onu tahrip etmeye yönlendirdiği söylenebilir.”



Kadınlarda daha sık görülüyor


MS’nin dünya çapında 3 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 50-60 bin kişinin etkilendiği nörolojik bir rahatsızlık olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Esin Baltacı, “Erkeklere oranla kadınlarda 2 kat daha sık görülen MS; hareket problemleri, güçsüzlük, denge bozukluğu, kısmi felç, konuşma ve görme bozukluğu gibi semptomlarla karakterizedir. Ataklar halinde görülen MS tanısı için kişinin, nöroloji uzmanı tarafından muayene edilmesi gerekir. Nörolojik muayeneye ek olarak yapılan nörolojik test ve radyolojik görüntülemelerin ardından MS tanısı koyulur. Hastalık hemen her yaş aralığında ortaya çıkabilir. Fakat ne kadar erken yaşta başlarsa, vücutta oluşturduğu tahribat da o kadar fazla olur. Dolayısıyla multipl skleroz hastalığı tanısının erken dönemde koyulması ve tedavisinin başlanması, hastanın yaşam kalitesini artırır. Böylece hastalığın kişi üzerindeki etkileri en az düzeye indirgenebilir” şeklinde açıklamasını sonlandırdı.

İlginizi Çekebilir

Tabela asıldı, yakında açılacak

Aydın’ın Efeler İlçesinde yapımı süren Şehir Hastanesinin kısa süre sonra açılacağı asılan tabela ile duyuruldu.

Karaciğer kanserlerinde yeni teknolojiler hayat kurtarıyor

İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları, kabızlık şikayeti ile başvuran 57 yaşındaki Cengiz Deligül’ün karaciğerindeki tehlikeli kitle yenilikçi bir yöntemle tedavi etti. Kullanılan mikrodalga enerjisiyle sayesinde, Deligül’ün sağlığına kavuşması yeni bir umut kapısı araladı.

Havaların ısınmasıyla tozun etkisini hissettirdiği enkaz kentte yaşayan vatandaşlara maske uyarısı

HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’da yaşayan vatandaşlara, uzmanından maske takmaları konusunda uyarı geldi. Doktor Ercan Nural, astım ve alerjik reaksiyonu olan hastalarda toza bağlı olarak geçmeyen öksürükler, burun akıntıları ve hapşırıklar görüldüğünü söyledi.

“Yaza formda girmek için haftada 150 dakika yürüyün”

Yaz mevsimine formda girmek adına şimdiden dengeli beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, “Su içmeyi ihmal etmeyin, günde ortalama 2-2.5 litre su içme hedefinize mutlaka ulaşın. Hareketinizi artırın ve haftalık minimum 150 dakika egzersiz süresini hedefleyin. Bilimsel olmayan diyetlerden uzak durun. Tükettiğiniz meyvelerin porsiyon miktarına dikkat edin. Probiyotiklerin gücünden faydalanın” dedi.

Uzmanından bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri

Jinekolog Kağan Açıkgözoğlu doğurganlığı etkileyen faktörlere dikkat çekerken, hamile kalmada sperm ve yumurta kalitesinin, sperm ve yumurta kalitesinde de beslenmenin önemli rolü olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Akıçgözoğlu, “Kadınlar hayatı boyunca oluşacak tüm yumurta sayısı genetik olarak belirlenmiş olarak dünyaya gelirler. Sonradan bu sayıyı artıracak önlemler alamazlar. Ancak yumurtalarının kalitesini iyileştirmek ve bunu yaparak doğal olarak gebe kalmayı kolaylaştırmak için atabilecekleri adımlar var” diyerek önerilerde bulundu.

Bölgenin ilk kapalı yöntemle tüp açma operasyonu Tatvanda gerçekleştirildi

Bitlis’in Tatvan ilçesinde Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan tarafından bölgede ilk olan kapalı yöntemle tüp açma operasyonu gerçekleştirildi.

TÜM HABERLER