© Haber Acıpayam 2022

Uzmandan, “Telefon ve bilgisayar elinizi felç etmesin” uyarısı

Telefonla dirseği kıvırarak yapılan 10 dakikalık bir telefon konuşmasının ardından sinir dolaşımının bozulmaya başladığını söyleyen Medicana International İzmir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Levent Küçük, dirseğin kıvrık pozisyonda uzun süre sabit kalmasının, omurilikten çıkan periferik sinirlerde basıya ve sonrasında hasara neden olduğunu ifade ederek, tahribatın artması durumunda eldeki bazı kasların felç olabileceğine dikkat çekti.


Pandemi nedeniyle çok sayıda kişi evden çalışmak durumunda kalınca cep telefonu ve bilgisayar kullanımı da arttı. Medicana International İzmir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Levent Küçük, telefonla dirseği kıvırarak yapılan 10 dakikalık bir telefon konuşmasının ardından sinir dolaşımının bozulmaya başladığını söyleyerek, dirseğin kıvrık pozisyonda uzun süre sabit kalmasının, omurilikten çıkan periferik sinirlerde basıya ve sonrasında hasara neden olduğunu ifade etti. Tahribatın artması durumunda eldeki bazı kasların felç olabileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Küçük, “Bu rahatsızlığı daha çok orta yaş grubunda görüyorduk ancak telefon ve bilgisayar başında saatler geçiren gençlerde de benzer şikayetler arttı. Önemli olan elde kabiliyetsizlik ve kuvvet kaybı başlamadan tedavi için adım atmaktır” diye konuştu.


Doç. Dr. Küçük, sinirlerde yaşanan tahribatla ilgili işaretleri iyi okumak gerektiğini belirterek, “Örneğin kişi gece, ‘parmağımı hissetmiyorum’ hissiyle uyanır, elini sallama ihtiyacı duyar ya da elinde gün boyu süren uyuşukluk şikayeti olur. Bir süre sonra elde beceriksizlik başlar ve elindeki eşyayı düşürür. Kişi, ‘tırnağımı kesemiyorum’ dediğinde ise artık son evredir. Önemli olan bu son evreye gelmeden, elde kabiliyetsizlik, kuvvet kaybı başlamadan bu hastaları yakalamak lazım ki son evreye gelirse geri dönüşümsüz problemler ortaya çıkabilir” dedi.


Eldeki kas gruplarında sinirlerin belli bir kısmının kavramada çok önemli bir yeri olduğunu ifade eden Doç. Dr. Küçük, “Eğer o sinirleri kaybedersem, kavramanın gücü düşer ve bu de elin fonksiyonel kullanımını etkiler. Bu da felç dediğimiz, incelik, kıvraklık gerektiren bazı işlerin yapılamaması anlamına gelir. Örneğin kişi yerdeki bir iğneyi kavrayıp alamaz ya da elindeki bardağı hiçbir sebep yokken düşürmeye başlar” diye konuştu.



“Sinir dokusu günde 1 mm iyileşir”


Klinik muayenede eldeki kaslardaki etkilenim azsa ameliyatsız yöntemlerle, eldeki kaslarda etkilenme başladıysa cerrahi yöntemlerle tedavinin yapıldığını anlatan Doç. Dr. Levent Küçük, “Sinir dokusu günde 1 mm iyileşir. Örneğin sinirdeki baskı dirsekte başladı. Elin içine ulaşana kadar yaklaşık 35 cm mesafe var. Bu da yaklaşık 1 yılda sinirlerin iyileşmesi anlamına geliyor. Elbette ki sinirdeki travmanın sıklığı ve ne kadar olduğu önemlidir. Tekrarlayan travma ile vücudun kendini iyileştirme potansiyelini azaltırız. Aşırı kullanım rahatsızlığı diyoruz buna. Cerrahin gecikmesi durumunda ise kişide kalıcı sakatlığa yol açabilir, o nedenle erken dönemde tedaviye başlamak gerekir” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

Tabela asıldı, yakında açılacak

Aydın’ın Efeler İlçesinde yapımı süren Şehir Hastanesinin kısa süre sonra açılacağı asılan tabela ile duyuruldu.

Karaciğer kanserlerinde yeni teknolojiler hayat kurtarıyor

İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları, kabızlık şikayeti ile başvuran 57 yaşındaki Cengiz Deligül’ün karaciğerindeki tehlikeli kitle yenilikçi bir yöntemle tedavi etti. Kullanılan mikrodalga enerjisiyle sayesinde, Deligül’ün sağlığına kavuşması yeni bir umut kapısı araladı.

Havaların ısınmasıyla tozun etkisini hissettirdiği enkaz kentte yaşayan vatandaşlara maske uyarısı

HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’da yaşayan vatandaşlara, uzmanından maske takmaları konusunda uyarı geldi. Doktor Ercan Nural, astım ve alerjik reaksiyonu olan hastalarda toza bağlı olarak geçmeyen öksürükler, burun akıntıları ve hapşırıklar görüldüğünü söyledi.

“Yaza formda girmek için haftada 150 dakika yürüyün”

Yaz mevsimine formda girmek adına şimdiden dengeli beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, “Su içmeyi ihmal etmeyin, günde ortalama 2-2.5 litre su içme hedefinize mutlaka ulaşın. Hareketinizi artırın ve haftalık minimum 150 dakika egzersiz süresini hedefleyin. Bilimsel olmayan diyetlerden uzak durun. Tükettiğiniz meyvelerin porsiyon miktarına dikkat edin. Probiyotiklerin gücünden faydalanın” dedi.

Uzmanından bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri

Jinekolog Kağan Açıkgözoğlu doğurganlığı etkileyen faktörlere dikkat çekerken, hamile kalmada sperm ve yumurta kalitesinin, sperm ve yumurta kalitesinde de beslenmenin önemli rolü olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Akıçgözoğlu, “Kadınlar hayatı boyunca oluşacak tüm yumurta sayısı genetik olarak belirlenmiş olarak dünyaya gelirler. Sonradan bu sayıyı artıracak önlemler alamazlar. Ancak yumurtalarının kalitesini iyileştirmek ve bunu yaparak doğal olarak gebe kalmayı kolaylaştırmak için atabilecekleri adımlar var” diyerek önerilerde bulundu.

Bölgenin ilk kapalı yöntemle tüp açma operasyonu Tatvanda gerçekleştirildi

Bitlis’in Tatvan ilçesinde Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Mediha Kübra Ceylan tarafından bölgede ilk olan kapalı yöntemle tüp açma operasyonu gerçekleştirildi.

TÜM HABERLER