© Haber Acıpayam 2022

Osmanlı'nın kılıç yatağında, günümüzde kurban bıçağı yapılıyor

Yatağan beldesindeki kılıç ustaları, günümüzde kurbanlık bıçak yapıyor. Yaklaşık 500 yıl kılıç yaparak geçimini sağlayan beldede artık bıçak ve makas gibi kesici aletler imal ediliyor.

Yatağan beldesindeki kılıç ustaları, günümüzde kurbanlık bıçak yapıyor. Yaklaşık 500 yıl kılıç yaparak geçimini sağlayan beldede artık bıçak ve makas gibi kesici aletler imal ediliyor. Yatağan'da demircilik, yüzyıllardır babadan oğula geçen en büyük geçim kaynağı. Buldan, Babadağ ve Kızılcabölük gibi bölgelerinde, evlerin altları veya yanlarındaki atölyelerde ananevi yöntemlerle bez dokunurken Yatağan'da ise hemen her evde, eski tip körüklerin önündeki ocakta kızdırdıkları demiri döverek bıçak, çakı gibi kesici alet yapıyorlar. Bazı kılıç ustaları, hediyelik eşya olarak yatağan üretiyor. Beldede bir yıl boyunca yapılan bıçak, satır gibi aletler, Kurban Bayramı öncesi Türkiye'nin birçok yöresinde 'yatağan' adıyla piyasaya çıkıyor.

Yatağan'da bıçak üreten Çelikörs Paslanmaz Bıçakları'nın sahibi Osman Yürektürk, Kurban Bayramı dolayısıyla işlerinin çok güzel olduğunu söylüyor: "İşler süper. Bayram sebebiyle 20 gün öncesinden beri bıçak kalmadı. Sipariş almayı biz çoktan durdurduk. Stoklarımız bir hafta on gün dayanmadı." Bir bıçağın, 43 kişinin çalışmasının ardından kullanıcının eline geçtiğini anlatan Yürektürk, Yatağan bıçağının tercih edilme sebebinin elde yapılması, sağlamlığı ve keskinliği olduğunu ifade ediyor. İki bıçağın sırtı birbirine vurulduğunda 'tın tın' şeklinde bir ses geliyorsa bunun çelik olduğunu, 'pat pat' şekilde ses gelirse kaliteli olmadığını belirten Osman Yürektürk, keskinliğini ise rahatlıkla kıl kesebilmesiyle ölçtüklerini vurguladı. Bıçak toptancısı Saim Aydoğan da Yatağan'ın bıçak üretiminde altın çağını yaşadığını belirtiyor: "Bayrama 10 gün kala mükemmel bir satış var diyebiliriz. Şu anda imalatçının elinde, kendisi kullanacak bıçak dahi bulunmamakta; o derece hareketli diyebiliriz."

Yatağan Belediye Başkan Vekili Ali Nihat Öztürk ise beldelerinin, Selçuklu ve Osmanlı'ya 'yatağan' adıyla bilinen kılıçları yaptığından bu ismi aldığını belirtti. Savaşlarda artık kılıç kullanılmadığı için ustaların ağırlıklı olarak bıçağa yöneldiğini anlatan Başkan Vekili Öztürk, "Bu atadan dededen gelen çeliğe su verme, gerçekten büyük bir sanat. Bu sanatı babadan oğula atalarımız öğretmişler. Şimdiki ustalarımız da aynen uygulamakta. Bunun yanında gelişen teknoloji sayesinde demirin sertliğinin ölçülmesi, arızalı kısmın veya üretim hatalarının ortaya çıkarılması konusunda da gelişme sağlandı. Yatağan, zaman uzun yıllar kullanabildiğiniz bir bıçak. Ufak bir masatla keskinleşebilen bir bıçak, dolayısıyla halk bunu severek kullanıyor." diye konuştu.

Beldede aylık 300 bin adet bıçak üretildiği bilgisini veren Öztürk, "Beldemizin geçim kaynağı, aşağı yukarı tamamen bıçakçılıktır. Çocukken başlar bizim insanımız. En küçük çocuğumuz bile herkesin tehlikeli dediği bıçakların arasında dolaşır. Elini kesmez ama bu işi mutlaka öğrenir. Babasından daha iyi yapmaya çalışır." şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER