© Haber Acıpayam 2022

Uzmanlar uyardı: Cep telefonları duruş bozukluklarına neden oluyor

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mutlu Güngör, hayatımızın bir parçası haline gelen akıllı telefonlar başta olmak üzere tüm teknolojik araçların uzun süre aynı pozisyonda kullanılmaları durumunda duruş bozukluğuna bağlı kamburluğa neden olduğunu belirterek alınması gereken önlemleri açıkladı.



Hayatımızın bir parçası olan akıllı telefonları, uzun süreli konuşmadan çok mesajlaşma, sosyal medya takibi için kullananları bekleyen en büyük tehlike ’kamburluk’ olarak ortaya çıkıyor. Kamburluğun çağımızın en büyük rahatsızlıklarından birisi olarak ortaya çıktığına dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mutlu Güngör, “Tıp dilinde kamburluk ’kifoz’ olarak adlandırılan sırtın eğrilmesi ve öne doğru bükülmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Görünüm açısından oldukça önemli bir sorun oluşturan kifoz; doğuştan ortaya çıkabileceği gibi sonradan da bir takım nedenlerden dolayı da ortaya çıkabilir. Omurganın 50 - 55 dereceden daha fazla öne doğru eğri olmasıyla açıklanan kifoz, uygun tedavi yöntemiyle tedavi edilebilir" dedi.



Uzun süre aynı pozisyonda kalmaya ve yük binmesine bağlı durumlarda da kifoz oluşumu görülebileceğini kaydeden Dr. Güngör, “Kifozun nedenleri olarak omurganın dış etkenlerle yıpranma geçirmesi yani uzun süre aynı pozisyonda kalmaya ve yük binmesine bağlı omurgada tekrarlayan stres etkisi, kemik erimesi, omurga kırıklıkları, omurga çevresinde oluşan iltihaplar, tüberküloz ve omurga enfeksiyonları, omurgayı etkileyebilen kanserler, gelişme çağındaki çocuklarda omurganın ön tarafındaki büyüme çekirdeklerinin yeterince büyümemesi ve felç olarak açıklanabilir. Kötü duruşa bağlı olarak oluşan kifoz; 35 derecelik bir açıda kifoz olan bir kişinin 55 derecelik bir açıya çıkması kötü duruş nedeniyle ortaya çıkan kamburluk olarak adlandırılır. Bu genelde duruşla ilgili ortaya çıkan bir durumdur. Yapısal kamburluk; ayakta duruş pozisyonunda açısal kifozun 55 derece üzerinde olması ve bu durumun yumuşak dokuya ve kemik yapısına bağlı olarak gelişmesi ile ortaya çıkması halidir. Bu tarz kamburluk doğuştan bazı kemik hastalıklarının olması, omurga anomalileri oluşması, omurgalarda enfeksiyon olma ve omurga kırıklarına bağlı olarak gelişen bir takım hasarların oluşmasıyla sinir ve kas hastalıkları nedeniyle de oluşabilmektedir” ifadelerini kullandı.



"Telefonu aynı pozisyonda kullanmak kamburluk oluşumunu hızlandırır"


Duruş bozukluğuna bağlı kamburluk hakkında uyarılarda bulunan ve başta cep telefonu kullanırken çok dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Güngör, "Duruştan olan kamburlukta dik durmaya çalışıldığında düzelme görülebilir ancak ciddi olarak oluşan kamburluk duruşla düzelmez ve sadece tedavi ile düzelme gösterebilir. Uzun süre telefon televizyon tablet gibi teknolojik araçları aynı pozisyonda kullanarak boyun ve sırta binen uzun süreli yüklerde omurgaya stres etki yaparak kas kısalıkları ve zayıflığı sonucu omurgada öne doğru eğrilik yani kamburluğun oluşmasını hızlandırır" dedi.



"Akıllı telefonunuzun karşısındaki duruşunuzun farkında olun"


Erişkin bir insanın başının normalde 4.5-5.5 kg’a kadar ağırlık değerinde yük taşıdığını fakat 60 derece açıyla büküldüğünde, boynun kaldırması gereken ağırlık 27 kg’a çıktığını belirten Güngör, "İnsanlar mobil cihazları bir günde ortalama 2-4 saat arası kullanıyorlar. Buna göre boyun ve sırtımız yılda ortalama 700 ila bin 400 saat boyunca öne eğik pozisyonda duruyor. Ayrıca yılların getirmiş olduğu bu birikmiş etki de tek başına omuriliğin tahrip olmasına neden oluyor. Daha az mesajlaşmayacaksanız bile, akıllı telefonunuz karşısındaki duruşunuzun farkında olun, farkındalık bir numaralı faktör. Telefonunuzu ya da tabletinizi daha yüksek bir seviyede tutabilirsiniz. Böylece her ekrana baktığınızda kafanızı eğmeniz gerekmez. Boyun problemlerinin akıllı telefon veya tablet kullanımıyla yakından ilişkilidir. Bu yüzden boynunuza uzun dönemli bir basınç yapmamak için doğru vücut pozisyonlarını öğrenin. Boyun ağrısı veya baş ağrısından şikayet ediyorsanız, telefonunuzu veya tabletinizi ne kadar sık kullandığınızı düşünün ve mümkünse kullanma şeklinizi değiştirin" ifadelerini kullanarak her 30 dakikada bir mola verilmesi öneresinde bulundu.

İlginizi Çekebilir

Adanada Nöroradyolojide İleri MR Görüntüleme Teknikleri Sempozyumu yapıldı

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Sağlık Yerleşkesinde "Nöroradyolojide İleri MR Görüntüleme Teknikleri Sempozyumu" gerçekleşti.

Tabela asıldı, yakında açılacak

Aydın’ın Efeler İlçesinde yapımı süren Şehir Hastanesinin kısa süre sonra açılacağı asılan tabela ile duyuruldu.

Karaciğer kanserlerinde yeni teknolojiler hayat kurtarıyor

İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları, kabızlık şikayeti ile başvuran 57 yaşındaki Cengiz Deligül’ün karaciğerindeki tehlikeli kitle yenilikçi bir yöntemle tedavi etti. Kullanılan mikrodalga enerjisiyle sayesinde, Deligül’ün sağlığına kavuşması yeni bir umut kapısı araladı.

Havaların ısınmasıyla tozun etkisini hissettirdiği enkaz kentte yaşayan vatandaşlara maske uyarısı

HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’da yaşayan vatandaşlara, uzmanından maske takmaları konusunda uyarı geldi. Doktor Ercan Nural, astım ve alerjik reaksiyonu olan hastalarda toza bağlı olarak geçmeyen öksürükler, burun akıntıları ve hapşırıklar görüldüğünü söyledi.

“Yaza formda girmek için haftada 150 dakika yürüyün”

Yaz mevsimine formda girmek adına şimdiden dengeli beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Melike Aslıhan Kara, “Su içmeyi ihmal etmeyin, günde ortalama 2-2.5 litre su içme hedefinize mutlaka ulaşın. Hareketinizi artırın ve haftalık minimum 150 dakika egzersiz süresini hedefleyin. Bilimsel olmayan diyetlerden uzak durun. Tükettiğiniz meyvelerin porsiyon miktarına dikkat edin. Probiyotiklerin gücünden faydalanın” dedi.

Uzmanından bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri

Jinekolog Kağan Açıkgözoğlu doğurganlığı etkileyen faktörlere dikkat çekerken, hamile kalmada sperm ve yumurta kalitesinin, sperm ve yumurta kalitesinde de beslenmenin önemli rolü olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Akıçgözoğlu, “Kadınlar hayatı boyunca oluşacak tüm yumurta sayısı genetik olarak belirlenmiş olarak dünyaya gelirler. Sonradan bu sayıyı artıracak önlemler alamazlar. Ancak yumurtalarının kalitesini iyileştirmek ve bunu yaparak doğal olarak gebe kalmayı kolaylaştırmak için atabilecekleri adımlar var” diyerek önerilerde bulundu.

TÜM HABERLER