Denizli Devlet Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde 25 haftalık ve 590 gram doğan Hüseyin Güder bebek, üç aylık tedaviden sonra sağlığına kavuşarak taburcu edildi. Muğla’nın Marmaris ilçesinde, 25 haftalık iken, 590 gram ağırlığında...
Denizli Devlet Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde 25 haftalık ve 590 gram doğan Hüseyin Güder bebek, üç aylık tedaviden sonra sağlığına kavuşarak taburcu edildi. Muğla’nın Marmaris ilçesinde, 25 haftalık iken, 590 gram ağırlığında doğan ve sonrasında Denizli Devlet Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Merkezi’ne ambulans uçakla getirilen öğretmen Bihter-turizmci Bülent Güder çiftinin ilk bebeği sağlığına kavuştu.
Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Doktoru Uz. Dr. Osman Öztekin, bebeğin, ilk doğduğunda yüzde 70-80 ölüm riski bulunduğunu, 3 aylık tedavi ve takibin sonucunda ise sağlığına kavuştuğunu söyledi. Öztekin, “Muğla’nın Marmaris ilçesinde 25 haftalık ve 590 gram ağırlığında doğan ve erken doğum nedeniyle akciğerleri tam olarak gelişmeyen Hüseyin bebek, hastanemize sevk edilerek ambulans uçakla getirildi ve Yeni Doğan Yoğun Bakım Merkezi’nde solunum yetmezliği sorunu yaşadığı için hemen tedaviye alındı. Yaklaşık 90 gün boyunca Hüseyin bebeğin tedavisini gerçekleştirdik ve gelişimini takip ettik. Şu an 3 aylık ve artık taburcu oluyor. Bu tür erken doğan hastalar, yeterli deneyim ve eğitimi olmayan kurumlarda doğduklarında yüzde 70-80 oranında kaybedilmektedir. Özellikle beyin kanaması, akciğer kanaması, bağırsak kanaması, yüksek oranda görme ve işitme kaybı gelişebilmektedir.” dedi.
Bu tür bebeklerin, 3. basamak yeni doğan yoğun bakım merkezi olan yerlerde mutlaka takibi gerekmektiğini dile getiren Öztekin, “Bunlar oldukça zor vakalardır. Bu bebeğimizin durumu da ekip çalışması ve yakın takip gerektirmekteydi. Hüseyin bebeğin sağlıklı bir şekilde taburcu olması için gelişebilecek bu komplikasyonlar ile gerektiği şekilde mücadele edildi. Göz takipleri yapıldı. Daha sonra hastamızın gelişmesini ve beslenmesini sağlayarak 3 ay sonunda bin 750 gram ağırlığına ulaştığını gördük. Şu ana kadar hastanın sağlıklı bir şekilde taburcu olmasının yanında belirtilen problemlerden hiçbiri gelişmedi. Bu durum, verilen tedavi ve destek bakımının ne kadar önemli olduğunun bilinmesi açısından önemlidir.” diye konuştu.
Öztekin, bu tür erken doğumların yeni doğan uzmanı ve yeni doğan bakım ünitesi olan merkezlerde gerçekleşmesinin hayati açıdan büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi. Öztekin, “Bebeğimiz bin 750 gram olduktan sonra taburcu ettik. Burada vurgulamak istediğimiz; bu tür bebekler 25 haftalık ve bin gramın altında doğdukları için, bunların ciddi solunum sıkıntısı ve sonrasında gelişebilecek ciddi birçok komplikasyonları olması nedeniyle, bu tür bebeklerin yeni doğan yoğun bakımının ve mümkünse yeni doğan uzmanının olduğu merkezlerde bakılması gereklidir. Hastanemizde de bu imkân vardır ve 2 yeni doğan uzmanı bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
“BEBEĞİMİZİN YAŞAYACAĞINA DAİR ÜMİDİMİZ YOKTU”
Hüseyin bebeğin annesi Bihter Güder ise bebeğinin çok küçük ve erken doğmasından dolayı, kaybetme korkusu yaşadığını anlattı. Güder, şunları kaydetti: “Bebeğim 25 haftalık doğmuştu. Hastaneye geldiğimizde bebeğimizin yaşayacağına dair çok fazla ümitli değildik. Fakat burada yapılan müdahaleler ve tedaviler sonucu bebeğim sağlığına kavuştu.”
Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Doktoru Uz. Dr. Osman Öztekin, bebeğin, ilk doğduğunda yüzde 70-80 ölüm riski bulunduğunu, 3 aylık tedavi ve takibin sonucunda ise sağlığına kavuştuğunu söyledi. Öztekin, “Muğla’nın Marmaris ilçesinde 25 haftalık ve 590 gram ağırlığında doğan ve erken doğum nedeniyle akciğerleri tam olarak gelişmeyen Hüseyin bebek, hastanemize sevk edilerek ambulans uçakla getirildi ve Yeni Doğan Yoğun Bakım Merkezi’nde solunum yetmezliği sorunu yaşadığı için hemen tedaviye alındı. Yaklaşık 90 gün boyunca Hüseyin bebeğin tedavisini gerçekleştirdik ve gelişimini takip ettik. Şu an 3 aylık ve artık taburcu oluyor. Bu tür erken doğan hastalar, yeterli deneyim ve eğitimi olmayan kurumlarda doğduklarında yüzde 70-80 oranında kaybedilmektedir. Özellikle beyin kanaması, akciğer kanaması, bağırsak kanaması, yüksek oranda görme ve işitme kaybı gelişebilmektedir.” dedi.
Bu tür bebeklerin, 3. basamak yeni doğan yoğun bakım merkezi olan yerlerde mutlaka takibi gerekmektiğini dile getiren Öztekin, “Bunlar oldukça zor vakalardır. Bu bebeğimizin durumu da ekip çalışması ve yakın takip gerektirmekteydi. Hüseyin bebeğin sağlıklı bir şekilde taburcu olması için gelişebilecek bu komplikasyonlar ile gerektiği şekilde mücadele edildi. Göz takipleri yapıldı. Daha sonra hastamızın gelişmesini ve beslenmesini sağlayarak 3 ay sonunda bin 750 gram ağırlığına ulaştığını gördük. Şu ana kadar hastanın sağlıklı bir şekilde taburcu olmasının yanında belirtilen problemlerden hiçbiri gelişmedi. Bu durum, verilen tedavi ve destek bakımının ne kadar önemli olduğunun bilinmesi açısından önemlidir.” diye konuştu.
Öztekin, bu tür erken doğumların yeni doğan uzmanı ve yeni doğan bakım ünitesi olan merkezlerde gerçekleşmesinin hayati açıdan büyük öneme sahip olduğunu dile getirdi. Öztekin, “Bebeğimiz bin 750 gram olduktan sonra taburcu ettik. Burada vurgulamak istediğimiz; bu tür bebekler 25 haftalık ve bin gramın altında doğdukları için, bunların ciddi solunum sıkıntısı ve sonrasında gelişebilecek ciddi birçok komplikasyonları olması nedeniyle, bu tür bebeklerin yeni doğan yoğun bakımının ve mümkünse yeni doğan uzmanının olduğu merkezlerde bakılması gereklidir. Hastanemizde de bu imkân vardır ve 2 yeni doğan uzmanı bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
“BEBEĞİMİZİN YAŞAYACAĞINA DAİR ÜMİDİMİZ YOKTU”
Hüseyin bebeğin annesi Bihter Güder ise bebeğinin çok küçük ve erken doğmasından dolayı, kaybetme korkusu yaşadığını anlattı. Güder, şunları kaydetti: “Bebeğim 25 haftalık doğmuştu. Hastaneye geldiğimizde bebeğimizin yaşayacağına dair çok fazla ümitli değildik. Fakat burada yapılan müdahaleler ve tedaviler sonucu bebeğim sağlığına kavuştu.”
Yorum Yazın