© Haber Acıpayam 2022

Depremle ilgili sosyal medya paylaşımları çocukların yaşamını olumsuz etkileyebilir

Depremin büyüklüğü ve yıkıcı etkisi tüm ülkeyi derinden etkilerken, uzmanlar ise özellikle çocukların yaşamını olumsuz etkileyebilecek sosyal medya paylaşımlarında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen deprem, büyüklüğü ve yıkıcı etkisiyle hem maddi hem de manevi verdiği zararla tüm ülkeyi yasa boğdu. 10 ilin etkilendiği ve yıkıcı etkisi olan deprem sonrasında sosyal medya paylaşımları çığ gibi büyüdü. Deprem bölgesinde yaşananların an be an sosyal medyada paylaşılması ise tüm dünyada ve ülkemizde izlenme sayısının fazla olmasına neden oldu. Enkaz altında kalan insanların ve yıkılan yerlerin görüntülerinin paylaşılmaya başlanması ülkede üzüntü ve korkuya neden olurken, uzmanlar da bunların insan yaşamını hangi yönde ve nasıl etkileyeceği konusunda açıklamalarda bulundu. Afetle ilgili sosyal medya paylaşımında özellikle çocukların yaşamının olumsuz etkilenmemesi konusunda dikkat edilmesi gereken noktaları Özel Denizli Tekden Hastanesi Ruh Sağlığı uzmanı Psikiyatrist/Psikoterapist Uzm. Dr. Gülnur Şen, önemli detaylarıyla açıkladı.

“Depremi yaşayan kişilerin yaşadıklarını, kişisel detayları anlatmaya zorlamamamız gerekir”
Çocuklarla ilgili paylaşım yapılırken çocukların yüzlerinin buzlanması gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Gülnur Şen, “Travma sadece yaşayan kişileri değil, şahit olanları da etkilemekte ki böyle büyük bir felakette bu travmalar daha sık görülmektedir. Bu yüzden ikincil travma oluşturmamak adına sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlara dikkat etmeliyiz. Özellikle çocuklarla ilgili paylaşım yaparken çocukların yüzlerinin blurlanması gerekiyor. Çocukların ilerideki yaşantılarını olumsuz etkilememek adına da bunları yapmalıyız. Ülke olarak birbirimize çok güzel sarıldık, yaralarımızı sarmaya çalıştık, birbirimize tutunduk ama biz genelde barınak, kıyafet, yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Bunları tamamladıktan sonra artık psikolojik ilk yardım devreye girmeli. Depremi yaşayan kişilerin yaşadıklarını, kişisel detayları anlatmaya zorlamamamız gerekir. “Her şey iyi olacak, en azından sen hayattasın” gibi cümleler kurmamamız gerekiyor. Çünkü belki kişi hayatta olduğu için o an suçluluk hissediyor ya da yakınını kaybettiği için kendisini sorumlu tutuyor. Bu tarz cümleler teselli etmekten ziyade suçluluk duygusunu arttırabileceğinden dolayı kullanmamakta fayda var” ifadelerini kullandı.

“Unutmayalım başkalarına faydalı olabilmek için öncelikle kendi sağlığımızı korumamız gerekiyor”
Depreme maruz kalan çocuklara psikolojik açıdan nasıl yaklaşmamız gerektiğinden de bahseden Uzm. Dr. Gülnur Şen, “Öncelikle tabi ki deprem sırasında o sarsıntıyı yaşayan çocuklar hem de depreme maruz kalmasalar da ekranlardan o süreci izleyen çocuklar bu süreçten çok etkilendiler. Çocuklarda yapmamız gereken şey hangi yaş olursa olsun öncelikle onları dinlemektir. Ne hissettiklerini anlamamız gerekiyor. Bunun dışında sosyal medyadaki paylaşımlardan çok fazla etkilenebiliyorlar. Sosyal medyayı kısıtlamamız gerekiyor. Ergenlerde bu kısıtlama durumu biraz daha zor olabilir muhtemelen ama daha küçük yaştaki çocukları mutlaka denetlememiz gerekiyor. Bu süreçte çocuklarda iki farklı tepki oluşabiliyor ki ikisi de çok sağlıklı tepkiler. Bazı çocuklar bağırarak, ağlayarak bazı çocuklar da hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam ederek tepki gösterirler. Hayatına devam eden bir çocuk gördüğümüz zaman ‘Bu çocuk ne kadar duygusuz, hiç tepki vermedi’ gibi ifadelerle yaklaşmamak lazım. Bu tür çocukların travmaya karşı tepkisi de o şekilde olabilir. Her insan ya da her çocuk aynı tepkiyi verecek diye bir kural yok. Bazı tepkiler de sonradan ortaya çıkabiliyor. Çocuğun verdiği tepkiler eğer bir ayı geçerse mutlaka çocuk psikiyatri hekimi ile görüşmekte fayda var. Aynı şekilde bizlerin de hem fiziksel hem ruhsal belirtilerimiz bir ayı geçerse bizler de mutlaka bir ruh sağlığı profesyoneli ile görüşmeliyiz. Şunu unutmayalım başkalarına faydalı olabilmek için öncelikle kendi sağlığımızı korumamız gerekiyor. Bunu yaparken de bilgi kirliliğine fırsat vermeden o bölgedekiler için daha ne yapabiliriz diye düşünmemiz gerekir. Herkes bir şekilde elinden geleni yapıyor. Biz de hem hastanemiz adına hem de kendi adımıza elimizden geleni yapmaya çalıştık” şeklinde bilgi verdi.

İlginizi Çekebilir

İnat etti, 700 rakımda muz yetiştirdi

Denizli'nin Buldan ilçesinde dokumacılık yapan Hasan Esen, 2 yıl önce Kuşadası'ndan askerlik arkadaşının getirdiği muz fidanıyla başladığı mücadelesinde mutlu sona ulaştı.

Pili bu kez çocuklar değil yetişkin bir kişi yuttu

Denizli’de 39 yaşındaki hastanın yuttuğu pil, yapılan operasyonla midesinden çıkartıldı. Çocuklar ve ileri yaş grubunda daha sık görüldüğüne yabancı cisim yutma vakalarının nadir örneklerinden birisinin yaşandığı olayda acil müdahale hayat kurtardı.

Doğum günü partisinden dönen nişanlı çift ağaca saplanan otomobilde can verdi

Denizli'de doğum günü partisinden dönen nişanlı çift, ağaca saplanan otomobilde can verdi. Alkollü olduğu iddia edilen sürücünün, direksiyon hakimiyetini kaybederek ağaca çarptığı kaza güvenlik kamerasına yansıdı.

Ayva üretiminde kalıntısız tarım için üreticilere tuzak dağıtıldı

Denizli’de nar, ayva ve üzüm bağlarında kalıntılarla mücadele amacıyla üreticilere Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından Akdeniz meyve sineği zararlısına karşı feromon-tuzak dağıtıldı.

Modifiye araç meraklıları Babadağ’da buluşuyor

Denizli’nin Babadağ Belediyesi modifiye araç meraklılarını bir araya getirecek büyük bir festivale ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 24 Ağustos’ta gerçekleşecek festivalde gösteriler, müzik ve eğlence bir arada olacak.

Sondaj yapılırken doğalgaz hattı patladı

Denizli'nin Pamukkale ilçesinde sondaj çalışması esnasında doğalgaz ana boru hattında patlama meydana geldi. Patlamanın ardından gökyüzünde yükselen yoğun beyaz dumanlar ve etrafa yayılan gaz kokusunun müdahaleler sürüyor.

TÜM HABERLER